8 Ekim 2012 Pazartesi

nifak tohumu...



"sevgili sevgili;

sen yokken içime "nifak tohumları" serptim. Nedenini bilmeden yaptım, ama bil ki pişman değilim. Bu bir özür karalaması değil. Hiç olmayan birinden özür dileyecek kadar delirmedim henüz ama -evet yine bir ama- çok büyük bir probleme yol açabileceğini de düşünmemiştim. Her seferinde yapma, etme,olmaz dediğim eylemleri -evet eylem demem kasti çünkü hiç bir şeyi sessiz sedasız yapmayı istemedin- dinlemediğin için bu sefer açık konuşacağım." dedi evin içinde anlamsız dolaşması gerekirken yatağın içinde dört dönen canlı.

İnsan demedik biz ona, çünkü insanlık mertebesinde çok az canlı görmüştük şimdiye kadar, ama bir isimde veremedik. İsimsiz bir canlı ne ola ki?

"Perde kararır oyuncular gider. Sahnede sadece "nifak tohumları" kalır. Bu arada nedir bu sürekli bahsedip durduğumuz şey, neye benziyor? Yoksa buna da yukarıdaki canlı gibi derin anlamlar mı yüklemeli? Bilemiyoruz şu anda onu nasıl tanımlayacağımızı ama bize biraz zaman verirseniz hepsini adım adım açıklamaya çalışacağız. Hem belki bu arada sizinde aklınıza ilginç bir fikir gelir ve tüm olay örgüsü değişir ne dersiniz?" dedi yönetmen.

Çok büyük bir problem var!

Hatta buna sadece "bir problem" demek olayı çok değersiz gösterebilir. Size hemen durumun ehemmiyetini şöyle ifade edeyim. "Bir şirket düşünün elinde ham maddesi var, ham maddeyi işleyecek makinesi var, bu makineyi bir üst modele taşıyabilecek tasarımcısı var, çalışma durumunda seri üretimi sağlayacak planlamacısı var, yani uzun lafın kısası varoğlu var. Ama gel gelelim ki bu yerleşke öyle sapa bir yerde ki gitsen gidilmez, kalsan kalınmaz. Bu tesiste, bu büyük ihtişamlı tesiste işçi yok. Her şeyin uzmanı var ama onları dinleyip boşlukları tamamlayacak bir tane bile işçi yok ve bu işi kısa sürede halletmeleri lazım. Yapılacaklar listenizi oluşturmaya başlasanız iyi olur çünkü bu şirket sizin..." dedi sponsor firmanın müdürü.

Burnuna garip bir koku geldiğini fark etti, şimdiye kadar sessizce geçen konuşmaları dinleyen, yarı uykulu insan görünümlü canlı. Bu kokuyla buradan yıllar önceye, bir sohbete aa yok sohbet denemez, daha çok bir monoloğa doğru giderken önce şimdinin sesleri kayboldu sonrada görüntüsü zihninde.

2 yorum:

  1. İlk yorumum olmak için fazla garip olacak ama, mimlendin :)

    YanıtlaSil
  2. yook canım hiç garip değil yani en azından bunu sen yazdıktan 2 ay sonra cevaplamam kadar garip değil (=
    çok istediğim halde ve hatta bu alemdeki ilk resmi eylemim olarak sayacağımdan daha heyecan yaptıydım ama yazamadım yani yazmamışım. neden ki? aha belkide çok istediğim için olmadı...
    henüz hazır değilmişim galiba bu aleme (= köyüme ger mi dönsem...

    YanıtlaSil